Son yıllarda kanser vakaları hızla artmaktadır. Bu nedenle vücudumuzda oluşan herhangi bir kitle ya da ağrıyı kanser olarak nitelendirmeye başladık. Ancak memede ya da başka bir organımızda oluşan her kitle ve her ağrı kanser demek değildir. Özellikle memede ağrılı kitle görülmesi ve buna bağlı ağrı yaşanması, kanser riskinden daha yüksek bir olasılıktır.

Memede ele gelen, sınırları belli olmayan kitleler, iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere ikiye ayrılır. Kötü huylu kitleler meme kanserini oluştururken, iyi huylu kitleler yayılmayan ve hayati tehlikeye neden olmayan kitleleri kapsar. Genelde kadınlarda adet öncesi dönemde bu tarz kitleler ele gelebilir. Adet sonrası süreçte ise kaybolurlar. Aynı zamanda bu kitlelere ağrı da eşlik edebilir. Ağrının eşlik ettiği kitlelerin zararsız olarak nitelendirilmesinin sebebi, memedeki kötü huylu tümörlerin hastalığın ilk evresinde ağrı yapmamasıdır. Meme kanserinin ilk tanısında ağrının yeri yoktur; çok ileri evrelerde ağrıya sebep olur. Eğer kitle sınırları belirgin olarak ele geliyor ve elinizin altından bastırdığınızda kayıyorsa, klinik olarak fazla bir şey ifade etmeyen kist anlamına gelebilir. Buna fibrokistik meme yapısı da denebilir. Fibrokistik meme yapısı adet sürecinden önce ağrıya neden olabilir.

Büyük boyutlara ulaşmışsa ve ağrı yapıyorsa, bu tip kistlerin içi boşaltılarak hastanın rahatlaması sağlanabilir. Memede, menopozdan sonra bu fibrokistik yapı geçer ve meme homojen bir yapı alır. Genellikle 30-50 yaş arası kadınlarda görülen memede ağrılı kitle, menopoz sürecine girildikten sonra kaybolur.

Memede ağrılı kitle oluşumu kanser anlamına gelmemekle birlikte, her sekiz kadından birinin meme kanseri riskiyle karşı karşıya olması, kitlenin her ihtimale karşı incelenmesini gerektirebilir. Peki iyi huylu kitleleri, kötü huylu kitlelerden ayıran nedir? Kitlenin şekli, ele geliş biçimi, sınırlarının düzensiz olması, aynı tarafta birden çok bulunması, göğüs ucundan kanlı akıntı gelmesi, kısa zamanda oluşması ve büyümesi kanser riskini akla getirebilir.

Özellikle meme kanseri ve meme cerrahisi ile ilgili uzman bir doktor tarafından kitlenin iyi ya da kötü huylu olup olmadığı araştırılmalıdır. Başvurulan sağlık kuruluşunda, meme ultrasonu gibi tetkiklerin yapılabileceği altyapının bulunmasına dikkat edilmelidir.

Memede ağrılı kitle şikâyetiyle doktora başvuran hastaların, riskli görülmeyen kısmı, 2 yıl süreyle, 3-6 ay aralığında takipte kalır. Kitlede bu süre zarfında herhangi bir büyüme ve değişiklik gözlenemediyse kanser olmadığı kanaatine varılır. Kanser riski yüksek olan hasta grubu için ise iğne biyopsisi yapılır ve kesin tanı konur.

Meme kitlelerinin kanser olma riskini artıran bazı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler:

Meme kanseri riskini azaltmak için bazı önleyici tedbirler alınabilir: